Uluslararası Öğrenci Hizmetleri Derneği ( ISSA ) ve Uluslararası Hasta Hizmetleri Derneği ( IPSA ) Başkanı Dr. Dursun Aydın, son günlerde ülkemize karşı yürütülen ekonomik savaşta başarılı olmak için reçete sundu.
Aydın: “Yüzyıllarca haktan ve mazlumlardan yana olan yüce milletimiz her daim emperyalist toplumların saldırısına uğramıştır. En son örneği de sözde müttefikimiz Amerika tarafında ekonomik savaşa maruz kalmamızdır.” dedi.
Bu millet gereken cevabı 15 Temmuzda ve geçmişte nasıl vermiş ise bu ekonomik saldırıya da gereken cevabı vereceğini söyleyen Aydın, ekonomik krizden çıkış için temel tedavinin üretim ve ihracat olduğunu belirtti.
TÜRKİYE EĞİTİM MERKEZİ OLUYOR
Aydın konuyla ilgili şu açıklamada bulundu:
“Bir ülkenin büyümesi ve özgürlüğünün güçlü ekonomiden, güçlü ekonominin ise yüksek oranda ihracattan geçtiği bir gerçektir. İhracatın en önemli bölümü ise başta Sağlık Turizmi ve Eğitim Turizmi olmak üzere hizmet ihracatıdır. Dünyada yıllık küresel mal ticareti 17-18 trilyon dolar, hizmet ticareti 5 trilyon dolar civarındadır. Ülkemizin 2023 vizyonundaki hedefi, mal ihracatında 500 milyar dolar, hizmet ihracatında 150 milyar dolar olup bunun 7,2 milyar dolarının eğitim turizminden elde edilmesi planlanmıştır. Bugün itibariyle hizmet ihracatımız 45 milyar dolar, eğitim turizminden elde edilen pay ise 1 milyar dolar civarındadır. Gecikmiş olsa da 23 Mart 2018 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Hizmet İhracatçılar Birliği (HİB), hizmet ihracatına verdiğimiz önemi ve 2023 vizyonu hedeflerine ulaşmak için karalılığımızı göstermektedir.
Eğitim turizmi dünyada 1970’li yıllardan sonra hızla gelişmeye başlamıştır. Dünyada dolaşan uluslararası öğrenci sayısı 1980 öncesi 1 milyonun altındaydı. OECD verilerine göre; 2011 yılında bu sayı 4,3 milyona ulaşmış olup 2025 yılında uluslararası öğrenci sayısının 7,2 milyon olacağı tahmin edilmektedir. Eğitim turizmi sektöründe dönen ciro bugün 100 milyar dolar iken 2025 yılında 300 milyar dolara yaklaşacağı tahmin edilmektedir.
Ülkemizde okuyan uluslararası öğrenci sayısı 300 bine yaklaştı
Ülkemizde okuyan uluslararası öğrenci sayısına bakacak olursak; uluslararası öğrenci sayımız 2008’de 18 bin iken 2018 yılı itibari ile üniversitelerde yaklaşık 135 bindir. Göç İdaresi 2016 raporuna göre; MEB’e bağlı okullarda okuyanlar 232 bin 714 (166 bin 482 Suriyeli öğrenci dâhil), dil kurslarında Türkçe ve yabancı dil eğitim alan öğrenci sayısı ise tahminen 50 bini aşkın olup, kısa süreli eğitim alanların yıllık sayısı net olarak bilinmemekle birlikte on binlerle ifade edilmektedir.
Eğitim turizminin tüm bölümlerindeki toplam göz önünde bulundurulduğunda, 2018 yılı itibariyle yaklaşık 300 bine yakın uluslararası öğrenci ülkemizde yaşamaktadır. Her ne kadar istatistik verilerde genellikle üniversitelerde okuyan uluslararası öğrenci sayısı kullanılsa da eğitim turizminin tanımına ve hizmet ihracatındaki önemine bakıldığında eğitim turizmini oluşturan diğer kategorideki uluslararası öğrenci sayıları ile gerçek verileri oluşturmaktadır.
OECD verilerine göre 2011 yılında Amerika %16,4 oran ile 1 milyon uluslararası misafir öğrenci ve yıllık 20 milyar dolar gelir ile sektörde ilk sıradadır. Çin ise %15,3 oran ile yurt dışına en çok öğrenci gönderen ülke olup, OECD verilerine göre 2011 yılında 723 bin öğrenci göndermiştir. Burada dikkati çeken husus Çin, Rusya, Pakistan, Hindistan İran vb. doğu ülkelerinin öğrencilerini iyi bir çalışma ile Ülkemize rahatlıkla çekebiliriz.
Eğitim turizminin gelirleri sürekli ve Ülkenin her alanına yayılım göstermektedir.
Eğitim turizminin özelliği gereği bu kapsamdaki öğrencilerin harcamaları ülkenin her köşesine yayılmış olup mahalledeki bakkala, büfeye, okul kantinine, ildeki kafelere alışveriş merkezindeki tüm esnafa 12 ay boyunca yansımaktadır. Genel turistin harcaması tam pansiyon kapsamında sahillerdeki illerle ve sadece otellerde sınırlı olup tatil süresince yapılmaktadır. Genel turistlerde bir haftalık tatil her şey dâhil kişi başı harcama ortalama 700 dolarıdır. Ancak bir eğitim turistinin yıllık harcaması (eğitim bedeli ve barınma giderleri) 10-25 bin dolar arasında değişmekte olup uzunca bir süre ülkemizde kalmaktadırlar. Ayrıca vakıf üniversitelerinde tıp, diş hekimliği, eczacılık ve hukuk gibi bölümlerde okuyan zengin öğrencilerde yıllık harcamanın 40-50 bin doları bulduğunu da unutmamak lazım.
Sonuç olarak; Eğitim turizmi tüm ülkelerde olduğu gibi bizim için de hizmet ihracatı, eğitim kurumlarımızın uluslararası olması, kültürler arası diyalog, uluslararası ticaretin geliştirilmesi ve ülkemizin diğer ülkelerdeki stratejik konumun güçlenmesi için çok önemli bir sektördür. Bu sektörün gelişmesi için kaliteli eğitim sistemi, kurumlar arası koordinasyon, üniversiteler, diğer eğitim kurumları, kamu kurumları ve ilgili sivil toplum kuruluşları işbirliği ile çalışılır ise 2023 hedeflerine ulaşabiliriz. Günümüzdeki ekonomik savaşta başarılı olmak ve döviz ateşini söndürmek istiyorsak Reçete, üretmek ve ihracatı özellikle de hizmet ihracatını artırmaktır. Reçete uygulanmazsa şifa bulmamız mümkün olmayacaktır. Allah korusun yataktan kalkamayıp bitkisel hayata girersek özgürlükten, hürriyetten ve vatandan söz edemeyiz.”
Uluslararası Öğrenci Hizmetleri Derneği Başkanı
Dr. Dursun Aydın